Kentin tepesinde yükselen kale, hem modern şehri hem de vadide uzanan köyleri kuş bakışı görmenizi sağlar. Kaleye giden taş patikalar, surların arasında hafif esintiyle hissettirir. Sabah sisli manzarada yıkanan Şırnak, güne buradan merhaba dercesine büyüler.
Şehir merkezinden başlayan kıyı yolu, ağaçlar altındaki banklarda oturup Dicle’nin akışını izleme şansı verir. Gece ışıkları yansırken nehir sessizliğe bürünür; sabah erken çıkanlar kuş sesleri arasında serinliyebilir.
Merkezde yer alan camii, mimari zarafetiyle dikkat çeker. Çevresindeki dar taş sokaklarda, kahveler, el işi dükkanlar ve taş panjurlu evler sizi zaman tüneline taşır. Caminin avlusunda kısa bir çay molası ruhu dinlendirir.
Sabah saatlerinde kurulan çarşıda, organik baharatlar, yerel reçel ve doğal örgü ürünler sergilenir. Pazar tezgahları arasında dolaşarak Şırnak’ın kokusunu, tatlarını ve kültürel üretimini hissedersiniz.
Eskiden eğitim yapılan bu yapı, kırmızı tuğla ve taş işçiliğiyle göze hitap eder. Avludaki gölge kemerler, sessizliğe bürünür. Merdivenlerden çıkanlar, Şırnak’ın tarihine dokunur.
Şehrin içindeki taş evler, kemerli kapılar, beyaz taşlı ev panelleri geçmişi bugüne taşır. Bu sokaklarda gezinirken kapı önlerindeki küçücük bahçelerde biber, domates yetiştiğini görürsünüz.
Merkeze yakın yükselen seyir tepeleri, günbatımında Dicle Vadisi’ni kızıl tonlarla kaplar. Bu noktalardan Şırnak’ın hem modern hem de doğal kısmına hakim olursunuz.
Şırnak’ın uzak siluetini oluşturan Cudi Dağı, özellikle batarken şehre mistik bir fon oluşturur. Bazı gece rotalarında şehir ışıklarıyla dağ manzarası birleşir.
Şırnak mutfağı körük pilavı, perde pilavı, sırımite ve mahmilatık gibi aromatik öğünler sunar. Taş lokantalarda küçük porsiyonlarla büyük lezzetler sizi bekler.
Merkezde birkaç yeşil alan, ailelerin toplandığı çocuk parkları ve çim alanları bulunur. Akşamüstü yürüyüşü için ideal, şehir yeşili içinde nefes molası mekanlarıdır.
Baharda Newroz, yazın yerel festivaller, özellikle komşu ilçelerle beraber düzenlenen eğlenceler şehir merkezini renklendirir. El işi halılar, ritmik danslar, taş çalgılar görülmeye değerdir.
Akşam olunca cami minareleri, nehir kıyısındaki ağaçlar ve kaldırımlar ışıklandırılır. Sessizliği bozan tek şey nehrin hafif kıpırtısıdır. Şehir, gece yürüyüş için en cazip hâlini alır.
Şehir merkezinin sokaklarında kurulan mini pazarlar, yerel ürünleri erken saatlerde sunar. Taze sebze, meyve, doğal ekmek ve ev yapımı reçeller günün ilk tatlarını barındırır.
Dicle kıyısındaki açık alanlarda çadır kurmak yasak değildir. Akşam ateşi, su sesi ve yıldızlar altında geçirilen zaman, şehirden kısa bir kaçamak sağlar.
Kalenin etrafındaki patikalar, nehir kıyısına inen yollar ve çarşı arkası tepelerdeki rotalar, fotoğrafçılar için çeşit çeşit doğal filtre sunar — şehir dokusu, su yansımaları, kemer gözler bir arada.
yorum