Savaştepe’nin Yazören Köyü sınırlarında yer alan bu mağara, Balıkesir’in en etkileyici doğal zenginliklerinden biridir. Mağaranın içi devasa sarkıt ve dikit oluşumlarıyla süslenmiştir. İçeride gezinti yaparken yer yer yüksekliği 20 metreyi bulan doğal kubbelerle karşılaşırsınız. Göletler, nemli taş duvarlar ve minik su birikintileriyle doğanın binlerce yıl süren sabrının izlerini görürsünüz. Yaz aylarında serin havası, mağaranın içini adeta doğal bir klima gibi kılar. Mağaraya rehber eşliğinde girildiğinde, hem güvenlik sağlanır hem de içerideki jeolojik oluşumlara dair detaylı bilgiler edinilir. Fotoğrafçılar için eşsiz bir ortam sunan mağara, doğaseverlerin gözdesi haline gelmiştir.
Savaştepe’nin tarih öncesi izlerini taşıyan Sazlıdere Höyüğü, antik çağlardan kalma kalıntılara ev sahipliği yapar. Yüzeyde seramik parçaları, taş alet izleri ve eski yerleşim izleri rahatlıkla görülebilir. Höyüğün etrafındaki yürüyüş rotaları, doğayla iç içe bir tarih yolculuğu vadeder. Gün doğumunda hafif sisler arasında yapılan yürüyüş, hem ruhu dinlendirir hem de geçmişle bağlantı kurma hissi verir. Burası, özellikle tarih meraklıları ve arkeolojiye ilgi duyanlar için kaçırılmaması gereken bir noktadır.
Karaçam Köyü civarındaki yumuşak tüf kayalarının binlerce yıl süren erozyonla şekillenmesi sonucu oluşan peri bacaları, Kapadokya kadar büyük olmasa da kendine özgü yapılarıyla dikkat çeker. Çam ormanlarıyla çevrili bölgede yürürken, doğanın heykeltıraş gibi çalıştığı bu kaya oluşumlarını inceleyebilir, her bir yapının farklı formuna hayran kalabilirsiniz. Sessiz ve sakin atmosferi, doğayla baş başa kalmak isteyenler için birebirdir. Özellikle gün batımında ışık oyunlarıyla bambaşka bir görüntü ortaya çıkar.
Savaştepe’nin sınırlarında yer alan ve antik kaynaklarda Keraseion olarak geçen bu yerleşim, Helenistik ve Roma dönemlerine uzanan tarihi kalıntılar sunar. Antik yol izleri, taş döşemeler, kırık sütun parçaları ve mozaik zemin kalıntılarıyla geçmişin izlerini sürmek mümkündür. Antik kent, turist kalabalığından uzak, keşif hissi uyandıran bir yer olması nedeniyle özellikle yalnız gezmeyi sevenler ve fotoğraf tutkunları için cazip bir rota oluşturur.
Savaştepe’ye çok yakın mesafede bulunan Pamukçu Kaplıcaları, yüzyıllardır bölge halkı tarafından şifa kaynağı olarak kullanılıyor. Suyun sıcaklığı ve içerdiği mineraller romatizmal hastalıklardan cilt problemlerine kadar birçok rahatsızlığa iyi geldiği söylenir. Doğal kaya havuzlarında sıcak suya girerken gökyüzüne bakmak, şehir hayatının stresini tamamen unutturur. Kaplıca çevresinde dinlenme alanları, lokal çay bahçeleri ve yürüyüş yolları bulunur.
İlçe merkezinde yer alan bu yeşil alan, modern peyzaj çalışmalarıyla düzenlenmiş yürüyüş yolları, oyun alanları ve spor istasyonları ile donatılmıştır. Ağaç gölgeleri altında kitap okumak, sabah yürüyüşü yapmak veya arkadaşlarla piknik yapmak için oldukça uygundur. Çocuklar için güvenli oyun alanları, yaşlılar için oturma bankları ve kuş sesleriyle dolu atmosferi ile şehir içinde bir doğa kaçamağı sunar.
İlçeye birkaç kilometre mesafede bulunan Savaştepe Barajı, sessizliği ve dinginliğiyle doğa severlerin uğrak yeridir. Baraj kenarında balık tutabilir, göl manzarasında kahvaltı yapabilir ya da kuş sesleri eşliğinde yürüyüşe çıkabilirsiniz. İlkbahar aylarında göl çevresi çiçeklerle bezenir ve fotoğraf çekmek isteyenler için adeta bir stüdyo haline gelir.
Şehir merkezine çok yakın konumdaki bu arkeolojik tepe, geçmişin izlerini taşıyan bir başka nokta. Yürüyerek ulaşılabilen bu tepeye çıktığınızda, etrafı yüksekten seyretme imkanı bulursunuz. Eski mezar taşları, yerleşim izleri ve taş duvar kalıntıları ile burası hem doğa hem de tarih tutkunlarının ilgisini çeker.
Çaltılı Köyü’nde bulunan doğal sıcak su kaynağı, köy halkı tarafından yıllardır kullanılıyor. Kaynağın çevresinde bulunan 1000 yıla yakın yaştaki ulu çınar ağaçları, alanı adeta mistik bir atmosfere sokuyor. Sıcak su havuzunda otururken çınarların gölgesinde huzur bulmak, ruhen dinlenmek isteyenler için ideal bir ortam oluşturur.
1912 yılında inşa edilen bu tarihi istasyon, Osmanlı döneminden kalan mimarisiyle nostaljik bir hava taşır. Günümüzde de aktif olarak kullanılan istasyon, trenle seyahat etmeyi sevenler için farklı bir deneyim sunar. Fotoğraf tutkunları için ideal bir çekim noktasıdır. Eski zamanların yolculuk hissini yaşamak isteyenler bu istasyonu mutlaka ziyaret etmeli.
yorum