Antalya’nın merkez ilçelerinden biri olan Muratpaşa, aslında pek çok ziyaretçinin farkında olmadan içinden geçtiği ama hakkını vererek gezmediği bir bölge. Oysa bu ilçe; tarihi sokaklardan modern sahil yürüyüşlerine, müzelerden nefes aldıran yeşil parklara kadar dolu dolu bir gün geçirebileceğiniz harika bir rota sunuyor.
İşte bizzat keşfettiğim, Muratpaşa’da mutlaka uğramanız gereken yerler:
Muratpaşa’ya adım atar atmaz ilk uğranması gereken yer Kaleiçi. Taş döşeli dar sokakları, cumbalı evleri ve her köşesinde sizi tarihle buluşturan atmosferiyle Antalya’nın ruhu burada yaşıyor diyebilirim. Hıdırlık Kulesi çevresinde denize karşı oturup bir kahve içmek, gündüz ayrı güzel, akşam ayrı.
Kaleiçi’ne girerken karşınıza çıkan Hadrian Kapısı, 3 kemerli yapısıyla sizi tarihin içine davet ediyor. İster tarih meraklısı olun ister olmayın, bu taş işçiliği insanı büyülüyor. Kapının çevresindeki cafelerde oturup biraz soluklanmak da iyi bir fikir.
Yürüyerek 5–10 dakikada ulaşabileceğiniz Karaalioğlu Parkı, şehirde doğayla baş başa kalabileceğiniz nadir yerlerden. Palmiye ağaçları, deniz manzarası, banklar, yürüyüş yolları… Hele akşamüstü serinliğinde güneşin denize yansımasını izlemek, insanın içini huzurla dolduruyor.
Çok fazla kişi bilmez ama Kaleiçi’ne yakın bir noktada yer alan Atatürk Evi, sade ama anlamlı bir müze. Mustafa Kemal Atatürk’ün Antalya ziyaretinde kaldığı bu ev, dönemin eşyaları ve fotoğraflarıyla o günleri yaşatıyor. Sessiz bir atmosferi var, insan ister istemez saygıyla doluyor.
Kaleiçi’nden aşağıya doğru indiğinizde ulaşacağınız Antalya Yat Limanı, küçük tekneler, balıkçılar ve dalga sesleriyle sizi karşılıyor. Buradan kısa bir tekne turuna katılabilir ya da limandaki kafelerde serin bir içecek eşliğinde manzarayı izleyebilirsiniz.
Evet, Muratpaşa’da denize girmek de mümkün. Yat Limanı’na çok yakın olan Mermerli Plajı, falezlerin arasında kalmış küçük ama temiz bir plaj. Giriş ücretli ama sunduğu deniz keyfi merkezi bir ilçe için fazlasıyla yeterli. Üstelik çevresi oldukça düzenli.
Limana yakın bir başka ilginç durak ise Oyuncak Müzesi. Sadece çocuklar için değil, nostalji yaşamak isteyen büyükler için de çok keyifli. Türkiye’den ve dünyadan birçok eski oyuncak sergileniyor. Giriş ücreti cüzî, içerisi ise bol bol “aa ben bu oyuncaktan oynamıştım!” dedirtecek cinsten.
Muratpaşa Camii çevresi, hem dini mimarisi hem de çevresindeki küçük esnafla ilçenin geçmişle bugün arasındaki geçişini hissettiriyor. Cami çevresinde sabah saatlerinde yürüyüş yapmak ya da pazarlarda gezmek, bölgenin yerel yaşamına dokunmanızı sağlıyor.
Muratpaşa, Antalya denince sadece plajlarıyla değil; tarihi mirası, parkları, müzeleri ve şehir yaşantısıyla da kendini hissettiren bir merkez. Eğer rotanız Antalya ise, Muratpaşa’yı sadece “yoldan geçtiğim bir ilçe” olarak değil, zaman ayırarak gezilecek bir yer olarak görmenizi tavsiye ederim.
yorum