İvrindi’nin en büyüleyici doğal güzelliklerinden biri olan Şahinkaya Mesire Alanı, sarp kayalıklar arasından süzülen şelalesi, serin suyu ve yürüyüş rotalarıyla tam bir doğa harikasıdır. Park alanına ulaştığınızda çınar ağaçları sizi karşılar; şelale sesi eşliğinde kurulan masalarda keyifli bir piknik yapabilirsiniz. Göletin etrafındaki taş yollar, doğa fotoğrafçıları için de çok idealdir. Ailece ya da arkadaş grubuyla geçirilen bir günde, doğanın kucağında hem zihin hem ruh dinlendirici bir mola sağlar.
Yolunuz Aşağı Karaağaç’a düşerse, dar taş sokaklarda dolaşarak geçmişe yolculuk yapacaksınız. Ceviz ağaçlarının gölgesindeki taş evler, köy hanımı ile anlatılan geçmiş hikâyelerle birleşince, huzurlu bir nostaljik yürüyüş rotası sunar. Sabah ezanı sonrası çayınızla birlikte içilen köy kahvesinde sohbet etmek, köyün yaşlılarından öğrendiğiniz anılarla tatlanır. Evinize dönmeden önce köyün doğal cevizlerinin tadına bakmayı unutmayın.
Kuzören Göleti etrafında, suyun kenarında uzanan hafif patikalar boyunca yürüyüş yapabilirsiniz. Yaban kazları, ördekler, su tavuğu gibi kuş türlerini izleme fırsatı verirken, sabah sisli gölet görüntüleri foto unutulmaz kareler sunar. Gölet kenarındaki banklarda çay molası vermek, doğanın sessizliğini bedava dinlemek gibidir.
İvrindi’nin zeytin yolları, yeşil tonlarıyla pastoral bir tablo gibi gözler önünde uzanır. Kurtköy üzerinden bu rotada yürüyüş yapabilir, yollar üzerindeki zeytinyağı üreticilerinin kapılarını çalabilir, doğal zeytinyağı tadabilir, zeytin hasadına ortak olabilirsiniz. Yolda alınan taze ürünler ve köylü sohbetleri, adınıza hazırlanmış bir Ege deneyimine dönüşür.
Vadilerin ustaca karşınızda uzandığı Karaağaç Tepesi, gün doğumu ve batımı için şahane bir manzara noktasıdır. Hafif bir tırmanışla ulaştığınız tepe, sepetle yapılan piknikler, portakal ve zeytin arasında kurulmuş küçük çay masaları gibi detaylarla bölgede geçen gününüzü keyifli hale getirir. Dilerseniz profesyonel bir kamera ile drone çekimi de yapabilirsiniz.
Merkezin dar sokakları taş döşeli ve eski Osmanlı evleriyle çevrili. Çarşının ortasında yükselen tarihi camii, etrafındaki küçük esnaf dükkânlarıyla nostaljik bir şehir turu sunar. Sabahları tavşan kanı çayından sonra simit ve taze açık ayranla dolanabilirsiniz. Çarşıdaki el yapımı ürünler, kahvehane sohbetleri bu geziye tatlı bir sosyal boyut katar.
Bu üç köy rotası; taş köprüler, baraj kenarındaki çam ağaçları, küçük camiler ve köy kahvehaneleriyle öne çıkar. Köy kahvaltısı ihtiyaçlarına cevap veren köy pansiyonları, el yapımı reçeller, doğal peynir ve köy ekmekleriyle donatılmış sabah sofraları kurar. Yürüyüşte patikadan ilerlerken sıcaklık tam kararında olur.
İvrindi’ye özgü bitki örtüsü ve yabani çiçeklerin canlı renkleri, Balıklı Deresi boyunca uzayan patikalarda karşınıza çıkar. Kuş gözlemcileri için dürbünle izlenen doğa, su kenarındaki küçük şelaleler ve balık sürüleri doğal terapi sağlar. Öğle saatinde dere kenarında yapılan mola, sırt çantanızdan çıkardığınız taze meyve ile hafif bir öğün yaşatır.
Serin yayla havası, alabalık restoranı ve çıplak ayakla dolaşılabilecek çim alanları ile doğanın içinde sakin bir gün demektir. Sabah kahvaltısı sonrasında yayla yolları yürüyüşü, öğle yemeği keyfi ve akşamüstü güneş batırken ev dönüşü gibi tam bir rota oluşturur. Yazın ise geceleri yıldız seyri de yapılabilir.
Park içindeki yürüyüş yolları, gölet kenarı bankları ve taş kemerli patikalarıyla doğal park ortamı sunar. Yabani çiçek bokrasında renk cümbüşü, yaz sonunda göletin renk yansımasıyla birlikte fotoğrafçılar için zengin malzeme oluşturur. Akşamüstü serinlikle yapılan ziyaret, günü güzel tamamlar.
yorum